18 Mayıs 2023 Perşembe

Samsun'dan Kalkan O Vapur | 19 Mayıs Özel

    Ülkenin dört bir yanı düşmanlarla sarılmıştı. Ege'de Yunanlar, Güneydoğu'da Fransızlar, Kuzeydoğu'da Ermeniler, İtalyanlar ve İngilizler. 1. Dünya Savaşı'nı kaybeden zayıf Osmanlı devleti, beş tane güç devinin arasında paylaşması için öylece ortaya bırakılan bir pastaydı. Ve o pasta, şu anda paylaşılıyordu. Hükümetin imzaladığı Sevr Antlaşması'ndan dolayı hiçbir şey yapılamıyordu.


    Ancak hükümetin ve ordunun hiçbir şey yapamaması, halkı engelleyemezdi. 1919 yılında, İtilaf Devletleri ülkemizin dört bir yanını işgal etmişti ve bu halkın ayaklanmasına vesile oldu. Kuva-i Milliye adıyla birleşmiş halk, düşman güçlere karşı tüm iman güçleriyle ayaklandılar.


    İngiliz kumandanı Edmund Henry Hynman Allenby, bu ayaklanmalardan rahatsızdı. Bu yüzden halkın işgale baş gösterdiği bölgeye, orduları terhis etmesi ve ayaklanmaları bastırması için özel yetkilerle donatılmış bir Türk subayı gönderecekti. Bu Türk subayı, birkaç yıl içerisinde bir efsane haline gelip tarih yazacak olan komutan Mustafa Kemal Paşa'ydı.


    Mustafa Kemal Paşa; ayaklanmaları bastırmak üzere, 19 Mayıs 1919'da Samsun'dan kalkan Bandırma Vapuru'na bindi. Vardığı yerde birkaç paşa ile karşılaştı.


    "Paşam, hoşgeldiniz. Ayaklanmayı bastırmak için mi geldiniz?"

    "Hayır. Ayaklanmaya geldik!"


    İşte tarihe altın harflerle kazınacak olan Milli Mücadele, böyle başladı. 


KAYNAKÇA

https://www.youtube.com/watch?v=hHCj8Ll_fBc

14 Mayıs 2023 Pazar

Anneler Günü Özel

     Haklarını sırtımızda taşısak ödeyemeyeceğimiz biricik annelerimize...


    Onlar, doğduğumuz andan itibaren hayatlarını bizimle harcayan, bize sonsuz sevgi besleyen, bize hayatı öğretenlerdir. Her zaman iyiliğimizi isteyen, hata yapsak bile bizi sevmeye devam eden, bize kızsa bile kısa sürede barışanlardır. Kalbimizi kırdıklarında vicdanı sızlayan, gözümüzün önünde ağladıklarında bile üzülenlerdir. Bizimle beraber üzülüp ağlayan, bizimle beraber mutlu olup kahkaha atanlardır. 


    Onlar bizim annelerimizdir. İlk kelimemizi söylediğimiz anı, ilk adımımızı attığımız anı, ilk kitabımızı okuduğumuz anı ve daha birçok hayatımızdaki özel anı gören kişilerdir onlar. Bugün de Anneler Günü, dünyadaki tüm annelerin önemini anlamak ve onlara karşı olan sonsuz sevgimizi göstermek için özel bir gün.


    Her ne kadar 14 Mayıs tarihini Anneler Günü olarak değerlendirsek de, her gün Anneler Günü'dür. Annelerimizin bize sevgi beslediği, bizim iyiliğimizi düşündüğü, birkaç dakika olsun görmediğinde bizi özlediği her gün Anneler Günü'dür. Bu yüzden, sadece 14 Mayıs'ta değil, her gün annelerimize saygı ve sevgi beslemeliyiz. 


    Bir söz vardır, "Cennet annelerin ayakları altındadır," diye, ne kadar da doğru bir sözdür bu söz. Annelerin önemini, bize karşı besledikleri duyguları anlatan ve anneleri takdir eden yüzlerce, binlerce, belki de on binlerce sözden sadece bir tanesidir.


Hiç kimse kollarında bir çocuk tutan bir anne kadar muhterem ve saygıdeğer değildir.


       Evet bize bazen kızıyorlar. Bazen bize kızmalarına sinir oluyoruz, bazen de kalbimiz kırılıyor. Ancak bunları bizim iyiliğimizi düşündükleri için yapıyorlar. Hiçbir anne, çocuğunun kötülüğünü istemez. 


    Yazımı annemi çok sevdiğimi ve her zaman seveceğimi belirterek bitiriyorum. Annemin de bana aynı duyguları beslediğini biliyorum. Anneme de buradan, onu sırtımda taşısam hakkını ödeyemeyeceğimi belirtmek istiyorum.

5 Mayıs 2023 Cuma

Siyah ve Beyaz

İlham aldığım yer: https://nepenthees.blogspot.com/2023/04/siyah-beyaz-gri.html


Benim gibi en sevdiği renk siyah olan herkese...


Bir zamanlar, dünyada daha hiçbir hayvan, hiçbir bitki, hiçbir insan var olmamışken; dünyada renkler yaşarmış. Siyah, gri, yeşil, lacivert, pembe, mor, turuncu, sarı ve kırmızı. Tüm renkler birbirleriyle iyi anlaşırlarken, kimse siyahı sevmez, onunla kimse konuşmazmış. Çünkü herkes siyaha dokunduklarında ya da onunla konuştuklarında, onun rengini alacaklarını ve "kirleneceklerini" düşünürlermiş. Çünkü siyahın rengi o kadar koyuymuş ki, resmen herkesin içini karartıyor ve siyahın çok kirli olduğunu düşündürüyormuş.


Bir gün, gri siyahın yanına gitmiş. Bu herkes için çok şaşırtıcı ve cesur bir hamleymiş. Siyah bile şaşırmış bir ruh halindeymiş. Gri, siyaha dokunmuş. Herkes grinin de koyulaşmasından korkuyormuş. Herkesin şaşkın bakışları arasında siyahın rengi açılmaya başlamış ve birden başka bir renk daha oluşmuş.


Bu renk öyle açık ve parlak bir renkmiş ki, herkes o rengi hayranlıkla seyrediyormuş. Bu renk, beyazmış. Hepsinden daha temiz, hepsinden daha açık ve hepsinden daha parlakmış. 


Beyazın ortaya çıktığı günden itibaren beyazı siyahtan ve griden uzak tutmaya özen göstermişler. Beyaz resmen onların kraliçesi gibiymiş, herkes onu koruyor ve ona gözü gibi bakıyormuş. Bir gün, beyazın siyahın yanında oturduğunu görmüşler. Siyahı ilk defa gülerken görmüşler o anda.


Herkes donakalmış bir şekilde olanları seyrediyormuş. Siyahın gülüşü, beyazın güzelliği ve ikisinin ne kadar iyi anlaştıkları öyle inanılmazmış ki... Kimse bir şey yapamadan beyaz, siyah ile arkadaş olduğunu açıklayıvermiş. Herkes şoktaymış.


"Beyaz, hata yapıyorsun."


"Siyah düşündüğünüzden çok daha güzel bir renk. Onun kalbi, koyu gözükmesine rağmen bir pamuk gibi yumuşak... Zıt renkler olabiliriz ancak zıt olmamız arkadaş olamayacağımız anlamına gelmez. Ben onu seviyorum ve o da beni seviyor."


Beyaz ve siyah, bir daha hiçbir zaman ayrılmamış ve sonsuza dek mutlu yaşamışlar.

Ateşin Varisi Kitabındaki Tüm Karakterler Hakkında Düşüncelerim!

     Kamu spotu: Karakterlere birazcık sövmüş olabilirim.     Aelin Ashryver Galathynius: Bu kitaptaki Aelin kusurluydu evet, büyüsünü kontr...