Cuma günü. Okul sona ermişti ancak hâlâ okulda olan 4 öğrenci vardı. Efe, Emir, Simge ve Toprak. Bu 4 öğrenci, her cuma yaptıkları gibi yine kütüphanede, öğretmenleri Eren Alkaç ile kitaplar hakkında tartışıyorlardı. Çünkü kitap projesindeydiler.
"Bugün, normalde yaptığımızdan daha farklı bir şey yapacağız çocuklar. Çünkü biliyorsunuz ki, projemizde okuyacağımız sekiz kitabın sekizini de bitirmiş bulunmaktayız. Hepiniz tüm kitapları okudunuz. Değil mi?"
"Evet hocam!" diye hep bir andan söylediler çocuklar.
"Çok güzel. Şimdi, bu okuduğunuz kitaplardan önerdiğiniz 2 tanesini seçip bize neden önerdiğinizi ve kitabın konusunu açıklayacaksınız. Şimdi size, kendi aranızda konuşmalarınızı planlamanız için gerekli zamanı tanıyorum."
5-10 dakika boyunca dörtlü, aralarında konuşarak kimin hangi kitabı tanıtacağını kararlaştırdılar. Sonunda tartışmaları bittiğinde, Efe hocaya hazır olduklarını söyledi.
"Başlayın bakalım."
İlk olarak, Toprak eline iki tane kitap aldı. "Hocam, ben bu iki kitabı size kesinlikle öneriyorum. Zülfü Livaneli'nin kitapları olan Son Adanın Çocukları ve Arkadaşıma Veda."
"Hocam, Son Adanın Çocukları'nın konusu şöyle. Son Ada, herkesin huzur içinde yaşadığı, gözlerden tam anlamıyla uzak, çok huzurlu bir ada imiş. Bir gün, Türkiye'nin eski başkanlarından biri olan bir diktatör gelip adayı yönetmeye başlamış. Ve kitapta, bu olaylardan sonra gerçekleşenlerden bahsediliyor. Ben bu kitabı, bir oturuşta bitirmiştim. Gerçekten öylesine beni etkileyen bir kitaptı ki, etkisinden 2 saat çıkamamıştım. Ve ayrıca, aşırı sürükleyici bir kitaptı. Zülfü Livaneli'nin anlatım dili de, laf edilemeyecek derecede güzeldi ve kitabı beğenmemde en önemli etkenlerdendi."
beraber geçirdikleri tüm hayatı anlaşılıyor. Ben kitabı bu kadar beğenmemin nedeni, Zülfü Livaneli'nin sanki kitap gerçekten Salih Bozok tarafından yazılmış gibi bir dil kullanmasıydı. Ayrıca kitaptaki resimlerin kalitesi, güzelliği ve estetikliği... Kitapta birkaç tane bile olsa kitaptaki çizgi roman havası bile benim kitabı önermeme bir sebep olabilir."
"Toprak, gerçekten kitabın konusunu ve kitabı niye önerdiğini çok güzel açıkladın. Kitapları okumamış olsaydım, ki okudum, ben o kitapları almak isterdim. Şimdi sıra sende Simge."
"Hocam ben Dedemin Bakkalı'nı öneriyorum. Kitapta, bir kız çocuk yazın para kazanmak için dedesinin bakkalında çırak olarak çalışmaya başlıyor. Ve kitapta bu kızın maceraları anlatılıyor. Ben kitaba gerçekten bayıldım, çoğu çocuk kitapta kendisini görecek. Ben de kendimi gördüm. Ve kitapta mükemmel bir söz vardı, 'Çocuk kalbi affeder ama asla unutmaz!' diye."
"Ayrıca hocam ben Robin Hood'u da öneriyorum. Ancak Robin Hood diğerlerine kıyasla daha yüksek yaşlara hitap eden bir kitap. Gerek macerası, gerek hikâyesi, gerek betimlemeleriyle, hiç sıkılmadan okuduğum tek klasikti. Resmen kitabı bitirdiğimde 'Bu kadar hızlı mı bitti?' diye düşünceler beynimi sarmıştı, çünkü kitap 400 sayfa mı neydi. Kitapta, kralın ceylanlarından birini öldürmesinden dolayı bir kanun kaçağına dönüşen Robin Hood'un maceralarından bahsediliyor. Ben gerçekten kitabı çok beğendim ve tüm okurlara tavsiye ederim."
"Kitapları anlatım şeklin çok güzeldi Simge. Şimdi sıra sende Emirciğim."
"Hocam ben Beyaz Gemi'yi öneriyorum. Karakterlerle bir bağ kurduğum tek romanlardandı bu roman. Her sayfasını ayrı bir ilgiyle, ayrı bir heyecanla okudum. Teoriler ürettim, sinirlendim, sevindim, hayran oldum, tebrik ettim, bazen de sövdüm. Gerçekten hayatımda okuduğum ve beni en iyi etkileyen kitaplardandı. Bu kitabı herkes farklı yorumlayabilir, ancak çoğunlukla yorumlayan herkesin bu kitabı beğeneceğini düşünüyorum. Önemli olan önyargıyla okumamak."
"Ve ben, Samed Behrengi Tüm Öyküleri kitabını da öneriyorum hocam. Sanıyorum İranlı bir yazar olan Samed Behrengi'nin tüm kısa öykülerinin bir araya getirildiği mükemmel bir kitap. Bazı hikâyeler öyle etkileyiciydi ki. Benim aralarından en beğendiğim hikâye, sanıyorum Yıldız ve Kargalar'dı. Hikâyelerin isimlerini pek hatırlayamadığımdan tam olarak emin değilim. Ancak kitabı aldığıma pek pişman olmadım, ve kitap 300 sayfalık olmasına rağmen 1 ayda tüm kısa öyküleri yalayıp yuttum."
"Konuşmanda kullandığın betimlemeler ve diksiyonun çok güzeldi Emir. Ve son olarak Efe, geriye kalan 2 kitabı tanıtacak. İki Yıl Okul Tatili ve Oh Ne Alâ Memleket."
"Hocam ben ilk olarak İki Yıl Okul Tatili ile başlayacağım. Gerek ana fikri, gerek hikâyesiyle mükemmel bir klasikti. Ben bu kitabı bir sınav için okumuştum ancak gene de, mükemmel bir kitaptı ve onda on verdiğim nadir kitaplardandı. Azmin gerekliliğini, takım çalışmasının işleri nasıl kolaylaştıracağını bu kadar iyi anlatan bir kitap daha görmedim ben hayatımda. Mükemmel bir kitap."
"Ve Oh Ne Alâ Memleket'te, okulun önemini kavrıyor ve fazlasıyla gülüyoruz. Okulun neden olduğu gibi kalması gerektiğini kavrıyoruz hem de örneklerle. Gerek komikliği, insanı güldürmesi, verdiği ders ile mükemmel bir çocuk kitabı. Boş zamanlarda okunabilir."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder