Selam! Uzun bir aradan sonra yeniden bu bloğa yazma şansı buldum sonunda. Artık birazcık daha aktif olmaya çalışacağım. Bugün, Beyza Alkoç'un 14. romanı olan Enkaz Altındakiler'i eleştireceğiz. Enkaz Altındakiler'i aldığım zaman, yanında Beyza Alkoç'un 16. romanı olan Kalp Muhafızı'nı da almıştım. Arkadaşlarıma hangisini okumalıyım diye sorduğumda çoğu Enkaz Altındakiler'in çok güzel olduğunu ve okumam gerektiğini söylediler. Ben de yaklaşık üç-dört günde bitirdim kitabı. Peki beğendim mi? Şimdi göreceğiz.
Enkaz Altındakiler.
Yazar Adı: Beyza Alkoç
Sayfa Sayısı: 464
Puan: 6.5/10
---
Kitaba 6.5 puan vermemden hiç beğenmediğim ya da çok kötü bir kitap olduğu düşünülmesin, gayet güzeldi ve beğendim ancak bence çok basitti ve sadece kafa dağıtmak için okunacak türden bir kitaptı. Beyza Alkoç kitaplarından önerdiğin var mı deseler Enkaz Altındakiler'i önerirdim ancak bana bir kitap önerir misin deseler Enkaz Altındakiler'i önermezdim. Evet, en net açıklama bu olabilirdi.
İsterseniz birazcık kitaptaki karakterleri eleştirelim.
Kumru --> Gayet iyi bir karakterdi ve kitaptaki kız karakterlerden seçilen en iyi ana karakterdi, ama erkek bir ana karakter olsaydı kesinlikle Eren'i seçerdim. Ancak Kumru'yla Uraz yine yakışıyorlardı ya. Ama yine de Kumru'nun acısının biraz fazla abartıldığını ve Kumru'nun sonlara doğru çok fazla drama queenlik yaptığını düşünüyorum. Mesela Yaralasar serisinin ana karakteri Sedef Yankı Sarmaşık onun yaşadıklarının on katını yaşadı ancak hiç bu kadar "Benim bir evim yok ühühühü çok yalnızım" diye yakınmadı, hiç bu kadar gurur yapmadı. Yani Kumru acısını bence gerçekten çok abartıyor.
Uraz --> Uraz'ı sevmiyorum desem yalan olurdu, çok iyi ve korumacı birisiydi ve pek de toxic bir erkek karakter olduğunu düşünmüyorum. Ancak sırf korumak uğruna Kumru'ya olan sözünü tutmaması çok sinirimi bozdu.
Nisan --> Ne yalan söyleyeyim, ilk başlarda Nisan'in çok pick me ve gıcık olduğunu düşünüp ona sinir oldum ama sonradan sadece saf olduğunu anlayıp ısındım. Ve ayrıca kesinlikle Eren'le yakışmıyorlar.
Eren --> Aşırı iyi ve sempatik bir karakterdi. Olgunluğu ve espritüelliği mükemmel ötesiydi. Çok komikti ve yaptığı esprilerden bahsetmiyorum bile. "Nesiniz siz, domates profesörü mü?" Beşiktaşlı olduğunu öğrenmemle saygım ve sevgim daha da arttı. Evet Beşiktaşlıyım. Ancak Nisan'la asla yakıştıramıyorum.
Bulut --> Çok sakin bir karakterdi ve birazcık da etkisiz elemandı. Kitapta hiç öne çıkmadı, bu eleştiriyi yazarken neredeyse Bulut diye bir karakter olduğunu unutuyordum. Ve birazcık da saf olduğunu düşünüyorum Bulut'un. Yani, bir insan nasıl bu kadar fazla aldatılabilir? Ancak sürekli tıptan bahsetmesi bence sempatikti.
Araz --> Baya küfürbaz ve agresif, Uraz'ın aksine. Gerçi Uraz da küfrediyordu ama Araz ayrı bir seviyeydi. Aynı zamanda da insanlarla çok ilgilenen, onları umursayan ve onlarla ilgilenen birisi olduğunu düşünüyorum.
Beste --> Beste bence çok iyi bir insandı, benim böyle bir doktorum olsa öpüp başıma koyar, beş tepsi baklava falan hazırlardım.
En sevdiğim karakter hangisiydi?
Eren. Kız olarak ise Beste. Eren'in favori karakterim olmasının sebebi komikliği, pozitifliği, esprileri ve hareketleri. Beni baya etkilemişti. Ve tabii ki de benim gibi Beşiktaşlı olması. Beste ise çok saf ve iyi kalpliydi. Mükemmel bir doktordu.
Ayrıca, bence kurgu kesinlikle tek kitaplık bir kurguydu. İkinci bir kitaba gerek olduğunu düşünmüyorum, çıkarsa alır mıyım onu da bilmem. Yani, ne olacak ki ikinci kitapta? Ne olabilir? Birinci kitaptaki kurgu mu tekrarlanacak? O yeni gelenler mi olay çıkartacak ki bence olacak senaryo bu, yeni gelenler olay çıkartacak ve sonra ilk yeni gelenler mi yoksa bizimkiler mi varacak aksiyonu olacak ve tabii ki de bizimkiler kazanacak. Yani ikinci kitaba bence hiç de gerek yoktu. Neyse, ben bir Wattpad'e bakayım belki 2. kitap oradan yayınlanıyordur. Yayınlanıyorsa güncellerim bu yayını. Haydi görüşürüz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder